Eve, evliliğinin içinde derin bir yalnızlık ve boşluk hissiyle boğuşmaktadır. Kocası Andre, onun yerine kendi kız kardeşine ilgi duymaktadır. Eve, hayatının anlamsızlaştığını hissederken, bir gün parkta Pierre ile karşılaşır.
Bu karşılaşma, onun için yıldırım aşkı gibidir. Pierre’i aklından çıkaramaz, ona olan duyguları gittikçe derinleşir. Ancak içsel karmaşası, vücuduna da yansır ve Eve, şiddetli bir ateşle yatağa düşer.
Ateşler içinde yattığı sırada, kendini öbür dünyada bulur. Orada, Pierre ile yeniden karşılaşır. Fakat kader onlara bir şans daha tanımaktadır—bu büyük aşkı hak edip etmediklerini görmek için dünyaya geri dönmelerine izin verilir.
Peki, bu aşk gerçekten zamansız ve ölümsüz mü?
Jean-Paul Sartre’dan, aşk, sadakat ve varoluşun sınırlarını sorgulatan büyüleyici bir hikâye!