
Soğuk bir kış günü, dört dost bir av kulübesinde iskambil oynayarak zaman geçirmektedir. Dışarıda fırtına şiddetlenirken, içeride kahkahalar ve dostluk sohbetleri yükselir. Arkadaşlardan biri doktordur, ancak o an tıbbi yeteneklerine ihtiyaç duyulacağını aklının ucundan bile geçirmez.
Tam o sırada, kapı aniden çalar. İçeri giren yabancı, kan ter içinde, panikle konuşmaya başlar: “Arkadaşım küçük bir panterin saldırısına uğradı!”
Kulübede bir anda sessizlik olur. Doktor hızla ayağa kalkarken, diğerleri de merakla durumu anlamaya çalışır. Ancak kar fırtınasının ortasında, gerçekten bir panter mi vardır, yoksa daha büyük bir tehlike mi onları beklemektedir?
Jack London’dan, doğanın vahşiliği ve insanın içgüdüsel mücadelesini anlatan soluksuz bir macera!